AROMATERAPİ



AROMATERAPİ

Aromaterapi kokuyla tedavi anlamına gelir. İlk aromaterapi uygulamaları 6000 yıl önce antik Mısır'da başlamıştır. Bitkilerin uçucu yağlarının egzotik ve harmonik kokusunu farkeden Mısır ve Hint mistikleri, bu yağları hem hastalık tedavisinde hem de dini ayinlerde kullanmışlardır.
Aromaterapi iki güçlü duyu üzerine kuruludur: Koku ve dokunma... Uçucu bileşenlerin burundaki koku sinirlerini uyarmasıyla beyne giden uyarılar, koku merkezi ile çok yakın ilişki içinde bulunan duygu merkezini (limbik sistem) harekete geçirir ve spesifik etkiler ortaya çıkar. Yapılan çalışmalarda, farklı aromaterapik kokuların beynin elektriksel aktivitesini farklı şekilde etkilediği EEG (elektroensefalogram) sonuçları ile ortaya konmuştur.
Örneğin Lavanta ve Bergamot uçucu yağları beyinde mutluluk hormonu olarak bilinen Endorfin salgısını 8-12 kat artırır ve uygulamadan birkaç dakika sonra ruhsal bir gevşeme sağlar. Bu anlamda anksiyete ve panik bozuklukta oldukça etkilidir. Egzotik Ylang Ylang yağı ise yorgun günlerin karşı konulamaz desteğidir. Ökaliptüs ve Biberiye yağıyla yapılan bir aromaterapi seansı üst solunum yolu enfeksiyonlarında hiçbir ilaç kullanmaya gerek kalmaksızın şikayetleri ortadan kaldırır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün... Aromaterapik ürünler inceltilip masaj yağı haline getirilirse cilt üzerinden uygulanarak da kullanılabilir aksi halde çok yoğun olduklarından ciltte kızarıklıklara neden olması mümkündür. İnceltilmiş aromaterapik yağlar lipofilik özelliklerinden dolayı kolayca kılcal kan dolaşımına katılırlar ve ortalama 6-8 saat kanda tespit edilebilirler. Aromaterapi sadece sinirsel hastalıklarda değil, bronşitten saç dökülmesine, cinsel yetersizlik ve erken boşalmadan allerjik hastalıklara kadar pek çok alanda kullanılmaktadır.

0 YORUM YAPILDI :